Nasıl bu kadar benzeriz ? Kısa bir Pasaj !

Categories Hayata DairPosted on

Niye sürekli aşk şarkıları dinliyoruz? Neden bu insanlar hep acı çekiyorlar? Bu sanatçılar bu şarkıları nasıl bizmişler gibi hissettirerek söylüyorlar , nasıl her seferinde bizi anlatıyorlarmış gibi geliyor? Neden aklımızdakini kağıda döküyor bu besteler? Müziğin nasıl büyülü bir etkisi var ki her ritim darbesinde bir gözyaşı ,ani bir kalp ağrısı,derin bir nefes, bir tebessüm ya da en güzeli hafif bir kalça hareketiyle ritme ayak uyduruyoruz. Nasıl farklı dinden, dilden, ırktan hatta farklı saç renklerine sahip insanlar sadece bir müzisyeni dinlemek için bir araya geliyor ve omuz omuza ağlaşarak müziklerine eşlik ediyoruz. Şarkının sözlerine kapılıyor, gözlerimizi kapatıyor ve aklımıza gelen anılar fırtınasına izin veriyoruz. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi… İnsan gözleri kapalı da odaklanabiliyormuş diyoruz. Biz mi garibiz yoksa büyülü bizi olduğumuz yerden kilometrelerce uzaklara sürükleyen notalarla dolu bir dünyada mı yaşıyoruz. Bazen ben de ne yazacağımı kestiremiyorum. Doğamız garip ama orası kesin. Mesela korkmuyor insanlar aralarında böylesine bir bağ olan insanları kırmaya üzmeye. Kansere benzer kalp kırgınlığı da . Önce bir hücrende küçük küçük… Ne zaman yayılmış da bu denli acı veriyor bedenime dersin. Kırık kalplerin sessiz haykırışları olur. Haykırarak söylediğin şarkılara benzemez. Neden kolay değil mesela kalbimizin kırılması iyleştirmek kadar? Hep sorulur ya “büyüyünce ne olacaksın?” diye. Ben sadece kalp kırıklarına merhem olmak isterdim. Çünkü her insan gülümseyince daha güzel oluyor.

Bu pasaj, Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi’nin 35. sayısından alıntıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.